Değerli Yazar Adem KURUDİREK ile Röportaj

Değerli Yazar Adem KURUDİREK ile Röportaj
Öncelikle hoş geldiniz. Bu güzel röportaj için şimdiden teşekkür ederim. Dilersiniz sorularımıza geçelim.
Soru: Merhaba Adem Bey. Sohbetimize başlamadan önce sizi tanımak isteyenler için kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Cevap:
Merhabalar Betül Hanım. Tabi ki, ben 1979 yılının aralık ayında Kayseri’de dünyaya geldim. Bekar, 20’li yaşlarda bir kız çocuğu babasıyım. Aslen Erzurumluyum, ama doğma büyüme Kayseriliyim. Tüm eğitim ve öğrenimimi Kayseri’de tamamladım. Çalışma hayatıma; Gençlik yıllarım da, 90lı yılların ortasında, basın ve yayın sektörlerinden radyo ile başlayarak giriş yapmış oldum. Kayseri’nin yerel radyolarında 4 yıl kadar spikerlik ve reklamcılık yaptıktan sonra, belirli bir süre iki Ulusal gazetenin Kayseri temsilciliklerinde, haber ve reklam sorumlusu olarak çalıştım. Sonrası özel sektör, birkaç firma da yıllarca çeşitli görevler de yer aldım. Sonuncu olarak, mobilya sektörünün Anadolu’nun köklü firmalarından olan bir holding de üç markasını da bünyesinde bulunduran fabrikalarının mağazasından, uzun zaman görev alarak çalışma hayatıma nokta koyup, emekli oldum.
Soru: Klasik bir soru olacak ama yazmaya ne zaman başladınız?
Cevap:
Benim için duygularımı en iyi ifade edebilmemin yolu şiir. Daha önce de çalakalem yazıyordum fakat 2013 senesi benim için bir dönüşüm yılı oldu. O sene Annemi kaybettim. Hani atalar demişler “analı oğlak yarda oynar, anasız oğlak yerde” bizimki de o hesap. Benim için bu ani kayıp her şeyin bir nevi başlangıcı olmuş oldu. Bu vakitten sonra kalemi elimden hiç düşürmedim ve yazdıklarımı bir nüsha haline getirmeye başladım. Yani, biz o zamanlar da elimizden kalem düşürmeyip, kalemi tutmuş olduk , hayırlısı bakalım o ne vakit bizi bırakacak.
Soru: İnsanların çoğu “hayatımı yazsam roman olur” der. Sizce herkes kitap yazabilir mi? Yazmak bir yetenek midir?
Cevap:
Çok tabi olarak hayatını romanlaştırmak isteyenler hep var ve olmuştur. Çoğu vakit te duyarız bu sözü. Yani, biyografik roman örnekleri yeterince mevcut. Ama bir hayatın roman niteliği kazanması bence, okuyucu nazarında okurlarının bir romandan beklentileriyle aynı orantıdadır. Roman da kurgulanan kişinin tüm yaşamı boyunca edindiği deneyimlerle birlikte karşılaştığı olaylar, okuyucunun dikkatini celbetmeli ve tüm hislerini olduğu gibi kişilere geçirerek cümleye bağlamalı yani kurgudaki kişinin kayda değecek bir hayatı olmalı ki okunsun.
Yazmak işi bir meziyettir, bir yetenek bir karakter işidir. Yazım kalitesi, yazarın konusunda ne denli maharetli bir yazar olduğunu gösterir. Kitap yazmak düşüncesi kolay gelebilir. Eğer ki bu konuda kişi veya kişiler yazarlığı düşünüyorsa ve bu hususta kendine güveniyor, özümde bu var diyebiliyor ise tabi ki olabilir pek tabi yazabilirler. Fakat yazımları kitaplaştırmanın da maalesef her konu da olduğu gibi bazı zorlukları var. Demem o ki, keşke her şey yazmakla bitse. Her şey özünde birbirine bağlı, tamamen bir yetenek işidir
Betül Hanım.
Soru: Eserlerinize tam olarak yansıttığınıza inanıyor musunuz?
Cevap:
Çok güzel bir soru. Evet yansıttığımı düşünüyorum. En azından benim naçizane düşüncem tamamen bu yönde.
Soru: Kitabınız basıldığında ilk kim ya da kimler okudu?
Cevap:
İlk olarak çıkmasını sabırla bekleyen yakınlarım, değerli yazar dostlarım ve arkadaşlarım diyebilirim.
Soru: Biraz da genel konuşalım. Bir gününüz nasıl geçiyor?
Cevap:
Gündelik hayat içinde, aslında kimseden pek farklı bir uğraşım olduğu söylenemez. Fıtratımıza uygun ne varsa akşama kadar kendimize yüklediğimiz gaile ve meşgale de o. Şiir ile yatıp şiirle kalkan, her vakti ile şiire adanmış ömrü yaşayan birisiyim desem abartmış olmam herhâlde. Çünkü ben nerede isem kalemim elimde şiir de benimle. Gündelik hayatın içinde insanoğlu ile sürekli iyi veya kötü iletişim halinde olduğumuz için, ben de o yirmi dört saat arasına hapsedilen zaman mefhumunu, gün dediğimiz o kompozisyonu insanlar üzerinde seyrederek, tahrir ederek, duygularımı kaleme alarak geçiriyorum.
Betül Altınsoy Biyografi
Betül Altınsoy, Ankara’da 8 Mart 1993 tarihinde, aslen Amasyalı bir ailenin ilk çocuğu olarak doğdu.
Anadolu Üniversitesi Sosyal Hizmetler bölümü mezunudur. Aynı zamanda köşe yazarlığı yapmaktadır.